Milres Projesi
Ülkemizde gelişen elektromekanik, imalat ve inşaat sanayileri uluslararası pazarlarda yüksek rekabet gücüne sahip oldukları halde bu sanayilerin bir çeşit entegrasyonu sayılabilecek rüzgâr türbinleri teknolojisinde tam bir dışa bağımlılık söz konusudur. Üstelik tamamıyla yurtdışından ithalat yoluyla gelen rüzgâr türbinlerinin ülkemiz rüzgâr rejimine ve iklim şartlarına uygunlukları sıkıntılıdır, verim problemleri ve ciddi işletme zorlukları söz konusudur. Rüzgâr teknolojisindeki bu aşırı dışa bağımlılık önemli bir milli gelir kaybına yol açmaktadır.
2 Kasım 2011 tarihi itibariyle 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kuruluşuna dair kanunun yürürlükten kaldırılmasıyla "Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü" haline getirilen Elektrik İşleri Etüt İdaresi, ülke olarak halen 2 GW civarında işletmeye alınmış toplam RES kurulu gücümüzün önümüzdeki 10 yılda, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’de, 20 GW olacağını öngörmektedir. 20 yıllık dönemde bu rakamın 40 GW olması beklenmektedir. Şu anda orta ve büyük ölçekli (500 kW ve üstü) endüstriyel rüzgâr türbinlerinin maalesef tamamı ithal edilmektedir. MW başına 1,5 milyon Amerikan doları (USD) piyasa değerinden hesaplarsak 20 yıl içinde rüzgâr türbinleri için yurt dışına akacak milli kaynağın 60 milyar USD civarında olacağı beklenmelidir. Ülkemiz rüzgâr sınıfına uygun, özgün ve ulusal rüzgâr türbin tasarımları geliştirilerek 20 yıl içinde iç pazarın hiç değilse %25’inin yerli üretim olması ve dolayısıyla 15 milyar USD milli kaynağın yurtdışına akmasının önlenmesi hedeflenmelidir.
Bu düşünceyle çeşitli üniversiteler, araştırma kurumları ve özel sektörden firmaların oluşturduğu ülke çapında büyük bir konsorsiyum kurularak “Milli Rüzgâr Enerji Sistemleri Geliştirilmesi ve Prototip Türbin Üretimi - MİLRES” başlıklı bir Ar-Ge ve uygulama projesi hazırlanmıştır. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı için yapılacak olan bu TÜBİTAK projesi için beş yürütücü kurum ortaklığı kurulmuştur:
- Sabancı Üniversitesi
- Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ/TAI)
- İstanbul Ulaşım A.Ş.
- TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü
- İstanbul Teknik Üniversitesi
Bu beş yürütücü kurumun yönetiminde çalışan GYTE, YTÜ ve KOÜ (Kocaeli Üniversitesi) gibi başka üniversiteler ile imalatçı ve mühendislik firmaları bulunmaktadır. Endüstriyel ölçekli büyük rüzgâr türbinlerinin geliştirilmesi ve yerli imkânlarla imalatının gerçekleştirilmesi için başlatılacak proje ile ilk aşamada 500 kW’lık rüzgâr türbinlerinin geliştirilmesi ve bu prototipler deneme amaçlı kullanılarak tasarımları olgunlaştırıldıktan sonra 2,5 MW’lık türbin prototipinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Projede geliştirilecek tasarımlar özgün olup bu tasarımlardan uygulamaya uygun olanlar bilimsel analizler ve prototip testleri ile belirlenecektir. Denemeleri başarıyla geçen tasarımlar 2,5 MW’lık türbin sistemlerine aktarılacaktır. Proje kapsamında hazır alınacak bazı alt sistemler (frenler, hidrolik ekipman, asansör, trafo, kaplin vb) dışında kule dâhil bütün ana bileşenler (kanatlar, göbek, dişli kutusu, jeneratör, evirici, makine dairesi vb) kurulan ekibin çalışmalarıyla geliştirilecek olup tamamen özgün tasarımlar olacaktır. Ortaya çıkacak tasarımlar olabildiğince yerli imkânlarla seri imalata geçirilebilecektir.
Ülke olarak henüz başlangıç seviyesinde bulunduğumuz rüzgâr enerjisi teknolojilerinde tamamıyla yerli rüzgâr enerji santralleri geliştirmek ve kurmak gibi büyük bir hedefi olan böylesi projelerin gerçekleşmesinde devlet desteği kaçınılmaz olmaktadır. Nitekim Almanya hükümetinin ülkedeki rüzgâr teknolojilerini olgunlaştırmak maksadıyla 2 MW’lık bir prototip geliştirilmesi için 110 milyon Mark harcadığı bilinmektedir. Benzer bir düşünceyle MİLRES Projesi kapsamında kurulan çok ortaklı şirketler birliği vasıtasıyla ağırlıklı olarak dışa bağımlı olduğumuz enerji sektöründe yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın değerlendirilmesi ve dahası teknolojide dışa bağımlılığımız azaltılarak bu alandaki yeteneklerimizin yaygınlaştırılmasına yönelik büyük bir atılım yapılmış olacaktır. Rüzgâr teknolojilerinin ülkemiz rüzgâr koşulları da dikkate alınarak gelişimi sağlanacak, bu sayede istihdam ve iş alanları oluşturularak enerji sektörümüzün ve bağlı birçok alt imalat sanayimizin gelişimi temin edilecektir.